Covid-19 Sonrası Yeni Jeopolitik

Covid-19 Sonrası Yeni Jeopolitik

COVID-19 pandemisi hayatımızı birden fazla şekilde değiştirir ve zorlar. Gezegendeki hemen hemen her insanı günden güne nasıl geçineceklerine odaklanmaya zorladı. Halk sağlığı krizine yanıt olarak, dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, bulaşmayı sınırlamak ve kendilerini korumak için sınırlarını kapattılar. Bu karantina hem küreselleşmeyi hem de ekonomileri askıya aldı. Pek çok uzman, bugün karşı karşıya olduğumuz halk sağlığı krizinin önümüzdeki aylarda kaçınılmaz olarak ekonomik bir krize dönüşeceği, ancak potansiyel olarak bir ulusal güvenlik sorunu olacağı konusunda uyarıyor.


Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, piyasaları istikrara kavuşturmak amacıyla yakın zamanda eşi görülmemiş 2,2 trilyon dolarlık bir teşviki kabul eden ABD de dahil olmak üzere ekonomilerine rahatlama sağlayarak bu salgının ekonomik sonuçlarını engellemeye çalışıyor. Öte yandan, COVID-19 pandemisi AB için bir “yap ya da bitir” mücadelesi gibi görünüyor. Koronavirüsün yıkıcı sonuçlarından en çok etkilenen üye ülkeler, bloğu dayanışma eksikliğiyle suçluyor. Diğerleri NATO, G7, G20 vb. aracılığıyla daha koordineli bir uluslararası müdahale çağrısında bulundu. Görünüşe göre koronavirüs, bugün bildiğimiz dünya sistemini yeniden düzenleme gücüne sahip olan yeni istikrarsızlık mahsulünü ekiyor. Bu ölçekteki krizde olduğu gibi,


Batı demokrasileri virüsü ve sonuçlarını kontrol altına almak için mücadele ederken, birçoğu Çin’in tepkisini ve diğer otoriter rejimlerin krizle mücadele stratejilerini övdü. Hem Çin hem de Rusya, ivme kazandı ve etkilenen ülkelere tıbbi ekipman, malzeme ve insan kaynakları göndererek uluslararası hayırseverler olarak ortaya çıktı. İtalya’nın aldığı bu tıbbi ekipman ve malzeme birlikleri sadece bunları mı içeriyordu, yoksa bazı uzmanların uyardığı gibi ek casuslar da geldi mi? Sırbistan gibi ülkelerde insanlar ve yetkililer Çin’i ve yardımını övüyor, AB’yi bir kenara itiyor ve Avrupa dayanışmasını kağıt üzerinde bir peri masalı olarak nitelendiriyor. Diğer taraftan, Otoriter eğilimlere sahip birçok lider, bu krizi konumlarını güçlendirmek ve daha fazla gücü kendi ellerinde yoğunlaştırmak için kullandı (Macaristan’dan başkasını aramayın). Bunlar ve ortaya çıkan diğer birçok güvenlik sorunu, bu didital konuşmanın merkezi olmuştur.